Bursa'da balgöç etkisi

İki gün süren sempozyumda beş farklı oturum yapıldı. Sempozyuma, Bursa Vali Yardımcısı Salih Altun, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız, BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan, BALKANTÜRKSİAD Başkanı Fatih Şakır, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Feridun Yılmaz gibi önemli isimler katıldı.

Sempozyumun oturumları, Osman Kılıç, Nuri Turgut Adalı, Türkan Feyzullah, Ömer Osman Erendoruk ve Naim Süleymanoğlu adına yapıldı. Göçün toplumsal hafızada bıraktığı izler, dini, kültürel, bireysel ve toplumsal açıdan ele alındı. Ayrıca, Bulgaristan’daki azınlık vakıf malları, Avrupa Birliği hukuku ve yurtdışında gerçekleştirilen Bulgaristan seçimleri gibi konular da sempozyumda masaya yatırıldı. Bursa, İzmir, İstanbul, Osmaniye, Tekirdağ, Düzce, Marmara, Kırklareli, Ankara, Trakya, Marmara ve Kastamonu üniversitelerinden öğretim üyeleri, doçentler ve profesörler de konuşmacı olarak yer aldı.

*BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan’ın Açılış Konuşması*

Sempozyumda açılış konuşmasını yapan BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan, derneğin 40 yıl önce kurulduğunda Türkiye’de ve dünyada ses getirmeyi amaçladıklarını belirtti. 1989 Bulgaristan Göçü gibi büyük göç olaylarının toplum üzerinde derin etkiler bıraktığını vurgulayan Balkan, “Bu acıyı yaşayanlar hala içimizde. 35 yıl geçmesine rağmen bu sıkıntıları unutmadık” dedi.

Balkan, kendisinin de bir Bulgaristan muhaciri olduğunu, zorunlu göçe maruz kalmadığını ancak akrabalarının bu acıyı yaşadığını ifade etti. 1984 yılının ikinci yarısında başlayan isim değişikliği süreci ve buna bağlı protestolardan da bahseden Balkan, bu süreçlerin BAL-GÖÇ’ün doğuşuna zemin hazırladığını belirtti. Ayrıca, zorunlu göçle baş başa kaldıkları dönemde çok sayıda gösteri yapıldığını, ancak sonunda zorunlu göçün yaşandığını hatırlattı. 

"Üniversitemizde Balkan Araştırmaları Merkezimiz var. Bu tür faaliyetleri bilimsel bir düzeyde daha da ileriye taşıyacağız" diyen Prof. Dr. Emin Balkan, katılımcılara ve konuşmacılara teşekkür etti ve bir daha göçlere mağruz kalmamayı temenni etti.

Sempozyum, katılımcıların katkılarıyla başarılı bir şekilde tamamlandı. Göçün toplumsal ve bireysel etkileri üzerine yapılan değerlendirmeler, katılımcılara derin bir düşünme ve tartışma fırsatı sundu.