Bolu'da 76 Canımızı Kaybettik: Bir Felaketin Ardından
Yazının Giriş Tarihi: 22.01.2025 11:38
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.01.2025 11:40
Bolu'da yaşanan ve 76 canımızı aramızdan alan bu acı kaza, yüreklerimizi dağlayan bir felaket olarak tarihimize kazındı. Ülkece, bu büyük acının altında eziliyor, kaybettiklerimiz için yas tutuyoruz. Peki, bu kadar büyük bir trajedi yaşandıktan sonra ne yapacağız? Sadece acımızı paylaşıp bir sonraki felaketi mi bekleyeceğz, yoksa bu trajediden ders çıkarıp harekete mi geçeceğiz?
76 insanın hayatını kaybetmesi, bir kazadan fazlasıdır. Bu, sistemsel hataların, ihmallerin ve çözülmeyen sorunların bir toplamıdır. Trafik kazalarının önlenebilir olduğunu biliyoruz, ancak şunu da kabul etmeliyiz ki önlem almak için yeterince çaba harcamıyoruz.
Kazayla ilgili ilk raporlar, yoluışın şartlarından teknik denetim eksikliğine, insan hatasından yetersiz altyapıya kadar bir dizi faktörü işaret ediyor. Ancak, bu nedenleri teker teker tartışmak yerine daha önemlisi, bu zinciri nasıl kırabileceğimize odaklanmaktır.
Her felaketten sonra yıllardır duyduğumuz cümle şudur: “Bir daha yaşanmasın.” Ancak, bu sözler sıklıkla eyleme dönüşmüyor.
Bu kazayla birlikte şu gerçeği bir kez daha anlamış olduk: ihmaller insan hayatını alıyor.
Bu, sadece kaybedilen hayatların değil, bir ulusun geleceğinin de ihmallerle yok edilmesidir. Her insan hayatı bu ülke için bir değerdir ve bu değerlerin koruma altına alınması devletin, bireylerin ve toplumun ortak sorumluluğudur.
Bugün, yas tutma günü. Ama yarın, harekete geçme günü olmalı.
Bolu’da kaybettiğimiz 76 can, bizlere hem uyarı hem de sorumluluk yükleyen bir mirastır.
Onların anısını sadece dualarla değil, eylemlerimizle yaşatabiliriz.
Bu çocuklarımızın geleceği için bir zorunluluktur.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Tuğba UZAK
Bolu'da 76 Canımızı Kaybettik: Bir Felaketin Ardından
Bolu'da yaşanan ve 76 canımızı aramızdan alan bu acı kaza, yüreklerimizi dağlayan bir felaket olarak tarihimize kazındı. Ülkece, bu büyük acının altında eziliyor, kaybettiklerimiz için yas tutuyoruz. Peki, bu kadar büyük bir trajedi yaşandıktan sonra ne yapacağız? Sadece acımızı paylaşıp bir sonraki felaketi mi bekleyeceğz, yoksa bu trajediden ders çıkarıp harekete mi geçeceğiz?
76 insanın hayatını kaybetmesi, bir kazadan fazlasıdır. Bu, sistemsel hataların, ihmallerin ve çözülmeyen sorunların bir toplamıdır. Trafik kazalarının önlenebilir olduğunu biliyoruz, ancak şunu da kabul etmeliyiz ki önlem almak için yeterince çaba harcamıyoruz.
Kazayla ilgili ilk raporlar, yoluışın şartlarından teknik denetim eksikliğine, insan hatasından yetersiz altyapıya kadar bir dizi faktörü işaret ediyor. Ancak, bu nedenleri teker teker tartışmak yerine daha önemlisi, bu zinciri nasıl kırabileceğimize odaklanmaktır.
Her felaketten sonra yıllardır duyduğumuz cümle şudur: “Bir daha yaşanmasın.” Ancak, bu sözler sıklıkla eyleme dönüşmüyor.
Bu kazayla birlikte şu gerçeği bir kez daha anlamış olduk: ihmaller insan hayatını alıyor.
Bu, sadece kaybedilen hayatların değil, bir ulusun geleceğinin de ihmallerle yok edilmesidir. Her insan hayatı bu ülke için bir değerdir ve bu değerlerin koruma altına alınması devletin, bireylerin ve toplumun ortak sorumluluğudur.
Bugün, yas tutma günü. Ama yarın, harekete geçme günü olmalı.
Bolu’da kaybettiğimiz 76 can, bizlere hem uyarı hem de sorumluluk yükleyen bir mirastır.
Onların anısını sadece dualarla değil, eylemlerimizle yaşatabiliriz.
Bu çocuklarımızın geleceği için bir zorunluluktur.