İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yürütülen yolsuzluk soruşturmasında yeni gelişmeler yaşanmaya devam ediyor...
Soruşturma kapsamında Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 48 kişinin yolsuzluk suçundan, 3 kişi ise "terör" soruşturması kapsamında tutuklandı.
ADEM SOYTEKİN İTİRAFÇI OLDU
Ancak soruşturmada yer alan birçok şüpheli, yolsuzluk çarkına dair itiraflarda bulunarak etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanıyor.
Haziran sonuna kadar 36 kişi ‘etkin pişmanlık’ kapsamında ifade vermiş, bunların 32’si tahliye edilmişti.
Bu kapsamda, İmamoğlu'nun kasası olarak bilinen iş insanı Adem Soytekin de etkin pişmanlıktan yararlandı.
TAHLİYE OLDU
Adem Soytekin’in 17 Haziran, 27 Haziran ve 2 Temmuz 2025’de ayrıntılı, samimi beyanlarda bulunduğu ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak ifade verdiği öğrenildi.
Soruşturma çerçevesinde şüpheli Adem Soytekin, Savcılığın talebi üzerine Sulh Ceza Hakimliği’nce ‘konutu terk etmemek’ şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanması şartıyla tahliye edildi.
TAHLİYE GEREKÇESİ
Sulh Ceza Hakimliğinin kararında, Soytekin'in 16 Haziran ve 2 Temmuz'da alınan beyanında üzerine atılı suçlamalar ve örgütün çalışma işleyiş şekli ile ilgili ayrıntılı, samimi beyanlarda bulunduğu ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak ifadesi alındığı belirtildi. Kararda, alınan beyan içerikleri dikkate alındığında beyanların tutarlı olduğu, olayların kişi, zaman ve mekan unsurları bakımından somutlaştırıldığı anlaşıldığı kaydedildi.
"KENDİSİ BANA, 'KONUDAN BİLGİMİZ VAR, TAKİP EDİYORUZ' DEDİ"
Soytekin'in, itirafçı konumundayken verdiği ilk ifade de ortaya çıktı.
Soytekin savcılık ifadesinde, 7 Mart 2025'te telefonuna, Zeytinburnu Tapu Müdürlüğünden mal varlığına tedbir konulduğuna ilişkin mesaj geldiğini söyledi.
Soytekin ifadesinde, 7 Mart 2025'te telefonuna, Zeytinburnu Tapu Müdürlüğünden mal varlığına tedbir konulduğuna ilişkin mesaj geldiğini söyledi.
Bunun üzerine avukatı Mehmet Pehlivan'ı (Ekrem İmamoğlu'nun avukatı-şüpheli) aradığını aktaran Soytekin şu cümleleri kurdu:
"Kendisi bana, 'Konudan bilgimiz var, takip ediyoruz. Akşam Y** hukuk bürosunda (CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer'in himayesinde bulunan ofis) buluşalım dedi. Akşam ofise gittiğimde Fatih Keleş, Tuncay Yılmaz, Turan Taşkın Özer, Murat Gülibrahimoğlu'nu temsilen İbrahim Bülbüllü (firari), Hüseyin Köksal olarak bizler vardık. Avukat grubu olarak Mehmet Pehlivan, O.B, Y.B. bulunmaktaydı."
Soytekin, toplantı başlamadan önce herkesin telefonunun toplandığını, Keleş'in telefonunu evde, Yılmaz'ın da arabada bıraktığını söylediğini belirterek, toplantı odasına hiçbir dijital materyal bırakılmadığını anlattı.
FİRARİ ŞÜPHELİ BAĞDATLI'YI ONGUN'UN YURT DIŞINA KAÇIRDIĞI İDDİASI
Soytekin, ifadesine şöyle devam etti:
"Turan Taşkın Özer söz alarak, el koymaların bir operasyonun başlangıcı olduğunu, operasyon yapılması halinde kime hangi avukatın gideceğini, kimin nerede olacağını ve gözaltı yapılması halinde verilecek ifadeyi anlattı. Mehmet Pehlivan bana dönerek, 'Yurt dışına çıkmak istiyorsan sen de çık git. Emrah Bağdatlı'yı Murat Ongun gönderdi, rahatladı, sen de gitmek istiyorsan gidebilirsin.' dedi. Yurt dışı yasağım olduğunu, çıkamayacağımı söyledim. Mehmet Pehlivan bana, 'Emrah'ı gönderdiğimiz şekilde seni de Edirne üzerinden çıkarttırırız, sen üzerinde nakit parayla çık, gerisini biz hallederiz.' dedi. Ona, 'Devletime karşı bir suç işlemedim. Malım, mülküm, ailem burada, bir suçum varsa bile cezamı burada çekerim, yurt dışına çıkmam.' dedim."
"'OPERASYONUN SİYASİ OLDUĞUNU, İFADE VERMEYECEKLERİNİ' SÖYLEMELERİ ŞEKLİNDE ÖĞÜTLEME YAPILDI"
Pehlivan'ın, Keleş ve Yılmaz'a dönerek, kendilerinin yurt dışına çıkmasını İmamoğlu'nun istemediğini söylediğini aktaran Soytekin şunları söyledi:
"Mehmet Pehlivan'ın bu konuşmasında herkese hangi avukatın atandığının belli olduğu, bana O.'nun atandığı, İBB'de gözaltına alınacak bürokratlara da hangi avukatların atandığının belli olduğu, ifadelerde neler konuşulacağının belirlendiği, belediye bürokratlarının tutuklanması halinde hepsine maddi yardım yapılacağı, herkese 'Operasyonun siyasi olduğunu, ifade vermeyeceklerini' söylemeleri şeklinde öğütleme yapıldı."
" 'SEFASINI EKREM İMAMOĞLU SÜRECEK, TASASI BİZE Mİ DÜŞTÜ?' ŞEKLİNDE SERZENİŞLERDE BULUNDU"
Soytekin, ifadesinde şunları kaydetti:
"Bu toplantıda Mehmet Pehlivan, operasyonun Medya AŞ özelinde olduğunu, Ekrem İmamoğlu'nu zaten gözaltına alamayacaklarını söyledi. Bu şahısların yapmış olduğu tüm kurgu, İmamoğlu'nun gözaltıdan sonra tutuklanmayacağı senaryo üzerine kurulmuştur. İmamoğlu'nun tutuklanması üzerine, kurdukları senaryo bozuldu. Bu toplantıda ara sıra gerilimler oldu. Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz, 'Bu Cumhurbaşkanlığı adaylığı nereden çıktı, çok mu gerekliydi? Sefasını Ekrem İmamoğlu sürecek, tasası bize mi düştü?' şeklinde serzenişlerde bulundu. Herkesin evini boşaltması gerektiği söylendiğinde Fatih Keleş, 'Evimde bir sürü şey var, ben ne yapacağım şimdi?' dedi. Tuncay Yılmaz, 'Benim evimde para var, ben ne yapacağım?' şeklinde konuştu. Bu toplantıda herkes kendi derdine düşmüştü, ben de dahil. Toplantının benim bulunduğum kısmı yaklaşık 1 saat sürdü. 1 saat sonra Turan Taşkın bana dönerek, 'Söyleyeceğin bir şey var mı? A.S. ve bir hocamız daha geliyorlar, bu işin başında onlar var, emin ellerdesiniz. Söyleyeceğin bir şey yoksa sen gidebilirsin.' dedi. Ben çıkmak üzereyken A.S. ve bahsettiği diğer profesör içeriye girdiler."