11. Yargı Paketi Meclis'e sunuldu

11.Yargı Paketi Meclis'e sunuldu. Yargı paketine ilişkin açıklamlarda bulunan AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Kovid-19 kapsamına ilişkin yeni düzenlemeler yapıldığını belirterek, düzenlemelerin eşitlik sağlamayı hedeflediğini belirtti.

Haber Giriş Tarihi: 27.11.2025 15:22
Haber Güncellenme Tarihi: 27.11.2025 15:22

11. Yargı Paketi, eşitsizlikleri gidermeyi amaçlayan ve Kovid düzenlemesi içeren bir dizi düzenleme ile Meclis'e sunuldu.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sabah saatlerinde yaptığı açıklamada Kovid düzenlemesinin af olmadığını belirtti ve kadın suçlarına karşı koruyucu tedbirlerin önemini vurguladı.

Yargı paketi, çocuk suçları ve trafik ihlalleri gibi konularda da kapsamlı değişiklikler içeriyor.

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, yargı paketine ilişkin detayları aktardı.

Abdullah Güler tarafından açıklanan paketin ayrıntılarına göre, suçla ve suçlularla mücadelede cezaların caydırıcılığının artırılması hedefleniyor.

Teklifte KOVİD-19 düzenlemesinin kapsamına ilişkin itirazların ve beklentilerin dikkate alındığını belirten Güler, "Sadece 'suç işleyenler' kavramı yenileniyor. Başka bir ekleme, çıkarma yok." ifadelerini kullandı.

"KOVİD-19 DÜZENLEMESİNİN KAPSAMINI YENİDEN DÜZENLEDİK"

Güler'in açıklamalarından öne çıkan satır başları şunlar:

Şöyle ki; aynı tarihte işlenmiş olsa bile yargılamanın hızlı yapılmaması sonucunda cezası kesinleşerek ceza infaz kurumuna giren kişilerde, 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla uygulanan koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik süreleriyle ilgili olarak; bu dönemde cezası kesinleşmeyen hükümlüler arasında uygulama farklılığı ortaya çıkmıştı. Biz de tüm bu görüşleri, itirazları ve beklentileri dikkate alarak Kovid-19 düzenlemesinin kapsamını yeniden düzenledik.

"DÜZENLEMEYLE, EŞİTLİK KURALINI SAĞLAMIŞ OLACAĞIZ"

Bu düzenlemeyle, 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin yararlanabildiği, daha erken açık ceza infaz kurumuna ayrılma veya denetimli serbestliğe ayrılma düzenlemesinden; 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle hükümlü olacakların da yararlanabilmesi imkanını sağlıyoruz. Buna göre, 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenen suçlar nedeniyle: Kapalı ceza infaz kurumundan 3 yıl daha erken açık ceza infaz kurumuna ayrılabilme, Açık ceza infaz kurumundan ise 3 yıl daha erken denetimli serbestliğe ayrılabilme imkanı getiriyoruz. Bu şekliyle, 31 Temmuz 2023 öncesinde hükümlülere uygulanan bu idari tedbir düzenlemesinin 'suç işleyenlere' ifadesi eklenmek suretiyle yeni hükümlülere de uygulanmasıyla bir eşitlik kuralını sağlamış olacağız.

"SADECE SUÇ İŞLEYENLER KAVRAMI YENİLENİYOR, BAŞKA BİR EKLEME ÇIKARMA YOK"

Biz sadece oradaki eski uygulamayı, 31 Temmuz 2023 öncesi hükümlülere ilişkin düzenlemedeki kavramı, maddi içeriği neyse aynen yazdık. Biz sadece oraya bir ekleme yaptık: Mahkumiyeti, yani hükmü kesinleşenleri değil; suç işleyenleri ekledik. Eski uygulama neyse aynısı olacak. Sadece 'suç işleyenler' kavramı yenileniyor. Başka bir ekleme, çıkarma yok arkadaşlar.

"AF DEĞİL KOŞULLU SALIVERME OLACAK"

Arkadaşlar, şunu öncelikle belirtelim; COVID-19 düzenlemesi bir af değildir. Ne genel affın içine sığar, ne de kısmi aftır. Af değildir; bunu özellikle belirtelim. İkincisi; koşullu salıverme şartları içerisinde, yani ilgili mahkumun cezaevinde, kapalı infaz kurumundaki koşullu salıverme şartları çerçevesinde; bir yıllık denetimli serbestlik, kapalıdan açığa çıkma ve açıktan tahliye olma süreçleri vardır. Biz sadece bu tertipte süreyi üç yıla çıkartıyoruz. Yani kapalı infaz kurumundan açık cezaevine daha erken çıkması ve açık cezaevinden de daha erken tahliye olması… Bu süreyle ilgili bir düzenlemedir.

"İDARİ GÖZLEM KURULLARININ KANAATLERİYLE BERABER DEĞERLENDİRİLECEK"

Dolayısıyla koşullu salıverme şartları yine geçerlidir, ortadadır. Bu konular, Adalet Bakanlığımızın cezaevlerindeki ve bazı savcılıklar bünyesindeki idari gözlem kurullarının kanaatleriyle beraber değerlendirilecek hususlardır. İlk etapta, bu kanunun suç işleme tarihine göre uygulanmasıyla beraber; tabii ki henüz yargılaması tamamlanmamış, kesinleşmemiş davalar da vardır. Bu devam edecek bir süreçtir. Ancak ilk etapta, yaklaşık olarak bu kapsamda şu anda cezaevinde bulunan 54–55 bin civarında mahkumu ilgilendirdiğini söyleyebilirim. Önümüzdeki bir yıl boyunca da bu kademeli olarak hükmü kesinleştikçe devreye girdikçe, etkilenecek toplam sayının 80–90 bin civarında olabileceğini önümüzdeki yıllara göre düşünüyoruz.

"ETKİLENECEK SAYININ 80–90 BİN CİVARINDA OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ"

İlk etapta, bu kanunun suç işleme tarihine göre uygulanmasıyla beraber; tabii ki henüz yargılaması tamamlanmamış, kesinleşmemiş davalar da vardır. Bu devam edecek bir süreçtir. Ancak ilk etapta, yaklaşık olarak bu kapsamda şu anda cezaevinde bulunan 54–55 bin civarında mahkûmu ilgilendirdiğini söyleyebilirim. Önümüzdeki bir yıl boyunca da bu kademeli olarak hükmü kesinleştikçe devreye girdikçe, etkilenecek toplam sayının 80–90 bin civarında olabileceğini önümüzdeki yıllara göre düşünüyoruz.

SUÇLARA YÖNELİK CEZALAR AĞIRLAŞTIRILIYOR

Bu teklifimizde, taksirle yaralama suçunun ceza miktarlarını artırarak bu konuda daha caydırıcı ve etkin bir yaptırıma yer vermiş oluyoruz. Güveni kötüye kullanma suçunun konusunun motorlu kara, deniz veya hava taşıtı olması halinde verilecek cezanın bir kat artırılmasını öneriyoruz. Özellikle son yıllarda artan kiralık araçların geri getirilmemesi, parçalanarak araç parçası olarak satılması, parçalarının değiştirilmesi veya suçta kullanılması gibi eylemlerin arttığını görüyoruz. Bu konuda daha caydırıcı ve etkin yaptırımlara da bu teklifimizde yer vermiş bulunuyoruz.

DOLANDIRICILIĞA YÖNELİK DÜZENLEMELER DE YER ALIYOR

Değerli basın mensupları; teklifimizde, vatandaşımızın canını yakan son dönemlerdeki dolandırıcılık eylemleriyle daha güçlü şekilde mücadele edilmesi ve bu eylemlerin önlenebilmesi bakımından bilişim suçlarına ve mobil hatlara yönelik bazı düzenlemeleri de öneriyoruz. Bu kapsamda, bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenen suçlarda ilgili banka hesabının, 48 saate kadar banka ve finans kuruluşları tarafından askıya alınması; ilgili muhatabın bu konuda olur vermesi hâlinde ise hesabın tekrar işleme alınması yönünde bir imkan tanıyoruz. Çünkü suçta kullanıldığı tespit edilen paraya, adli merciler tarafından el konulması veya askıya alınması suretiyle bir tedbir geliştiriyoruz. Aksi halde birçok hesaba aktarım yapılmak suretiyle dolandırılan vatandaşımızın parasına ulaşma konusunda yaşadığı sıkıntıları da en azından bir nebze olsun gidermiş olacağız.

POLİS, SAVCI YALANIYLA DOLANDIRCILIĞA KARŞI ÖNLEYİCİ TEDBİRLER

Çünkü uzun dönemde, değerli arkadaşlar, bazı olaylara baktığımızda belli miktar paranın uzun süre işlem yapılmadığı bilinmesine rağmen yaşlı veya engelli bazı vatandaşlarımızın kendilerini polis, savcı veya bir kamu görevlisi olarak tanıtan kişilerce yönlendirilerek hesaplarından belli miktar paranın farklı hesaplara aktarılması noktasında dolandırıldıklarını görüyoruz. Sonra da bunların tekrar geri alınması mümkünatı kalmıyor. En azından önleyici bir tedbir olarak, bu türden uzun dönem hesaplardaki hareketsizliği de dikkate alarak bankaların, hesap sahibini korumaya yönelik böyle bir tedbir geliştirmesiyle dolandırıcılık faaliyetlerinde oluşan mağduriyetleri azaltmak istiyoruz.

"TELEFON HATLARINDA 3 AYDA BİR KONTROLLER YAPILACAK"

Yine GSM hattı aboneliğinin çiftli kimlik kartıyla yapılabileceğine ilişkin burada bir standardı getiriyoruz. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından gerçek veya tüzel bir kişi adına açılabilecek hat sayısına ilişkin bir sınırlama getirerek, sonsuz sayıda kişi adına herhangi bir hattın alınarak dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanılmasının önüne geçmeyi arzu ediyoruz. Ölen ve tüzel kişiliği sona eren kişilere ait telefon hatlarında 3 ayda bir periyodik kontroller yapılacak ve aktif olmayanların kullanıma kapatılması noktasında bir tedbir geliştiriyoruz. Yine yabancı uyruklu gerçek kişilere ait mobil haberleşme hatlarına özgü numara tahsisi ve kullanımında ayrıca belli standartlar getiriyoruz. Diplomatik ilişkiler ve yabancı misyon görevlileri ise bu düzenlemenin dışında tutulacak şekilde bir istisna getiriyoruz. Yine değerli basın mensupları; dolandırıcılık, hırsızlık ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarında kullanıldığı tespit edilen telefon hatlarının şebekeyle bağlantısının kesilmesi yönünde de bir tedbir geliştiriyoruz.

"DÜZENLEMELERİN MAĞDURİYET OLUŞTURMAMASI İÇİN BELİRLİ BİR SÜRE SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK"

Yürütülen bir soruşturma veya kovuşturma kapsamında, Cumhuriyet savcısı, hakim veya mahkeme tarafından istenilen bilgi veya belgenin 10 gün içinde fiziki veya elektronik ortamda gönderilmemesi halinde banka ve finans kuruluşlarıyla operatörlere idari para cezası verilmesini öneriyoruz. Hat düzenlemeleriyle ilgili geçiş hükümlerinde, mevcut davalarda herhangi bir olumsuzluk olmaması için geçici madde düzenlemesi yapıyoruz. Vatandaşlarımızın ve yabancı uyruklu kişilerin yeni getirilen bu düzenlemeler doğrultusunda abonelik kayıtlarını güncellemeleri, telefon hatlarını kendi adlarına almaları veya kapatmaları için kendilerine süre tanıyoruz. Bu düzenlemelerin herhangi bir mağduriyet oluşturmaması adına belirli bir süre sonra yürürlüğe gireceğini de teklifimizde belirtiyoruz. Ayrıca, bu düzenlemeler nedeniyle abonelik işlemlerinden kaynaklı ortaya çıkabilecek mali külfetin tüketiciye yansıtılmaması için de önerilerimizi bu teklife yansıtmış bulunuyoruz.

"SUÇ İŞLEYEN AKIL HASTALARININ TEDAVİ OLMADAN TOPLUMA KATILMALARINI ENGELLEMEYİ AMAÇLIYORUZ"

Ayrıca teklifimizde, Türk Ceza Kanunu'nun 158. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçlarının yargılamalarının asliye ceza mahkemesinde görülmesine imkan getiriyoruz. Asliye ceza mahkemesi nezdinde ihtisaslaşma sağlamak suretiyle bu suçlara ilişkin yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmasını ve böylelikle bu suçlarla daha etkin bir mücadele yürütülmesini hedefliyoruz. Suç işleyen akıl hastalarının rehabilite olmadan toplum hayatına katılmalarını engellemek amacıyla düzenlemeler getiriyoruz. Kısmi akıl hastalarının mahkum oldukları cezalarını ceza infaz kurumunda infaz etmeleri ve ayrıca bu kişiler hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmedilmesi hususlarına da teklifimizde yer veriyoruz.