İstanbul’daki cinayet önceki akşam saat 19.30 sıralarında Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden Boğaziçi’nde meydana geldi. Ayberk Kurtuluş (20), Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampusu Yerleşkesi’ne giderek Kale Kapısı’ndaki güvenlikten engelle karşılaşmadan geçti. Katil daha sonra, yerleşkenin içindeki bir etkinliğin düzenlendiği kafede yarı zamanlı çalışan Hilal Özdemir’in (15) yanına gitti.
24 SUÇ KAYDI VAR
Özdemir’le tartışmaya başlayan Kurtuluş, belinden tabancasını çıkararak tetiği çekti. Başından vurulan Özdemir olay yerinde hayatını kaybederken, Kurtuluş aynı silahı bu kez kendi başına dayayıp ateşleyerek yaşamına son veredi. Çevrede inceleme başlatan ekipler, silahın ruhsatsız olduğunu belirledi. Üniversite öğrencisi olmayan Kurtuluş’un, 24 adet suç kaydının olduğu da ortaya çıktı. Kurtuluş’un Özdemir’in telefonunda kayıtlı canlı konumunu takip ederek yanına gittiği öğrenildi. Hilal Özdemir’in Kurtuluş’tan ayrılmak istediği, ancak Kurtuluş’un onu takıntı haline getirip takip ettiği öne sürüldü. Özdemir’in durumu ailesine söylemesi üzerine okul kaydının Gaziosmanpaşa’dan Kağıthane’deki bir devlet okuluna alındığı öğrenildi.
24 SUÇ KAYDI VAR
Özdemir’le tartışmaya başlayan Kurtuluş, belinden tabancasını çıkararak tetiği çekti. Başından vurulan Özdemir olay yerinde hayatını kaybederken, Kurtuluş aynı silahı bu kez kendi başına dayayıp ateşleyerek yaşamına son veredi. Çevrede inceleme başlatan ekipler, silahın ruhsatsız olduğunu belirledi. Üniversite öğrencisi olmayan Kurtuluş’un, 24 adet suç kaydının olduğu da ortaya çıktı. Kurtuluş’un Özdemir’in telefonunda kayıtlı canlı konumunu takip ederek yanına gittiği öğrenildi. Hilal Özdemir’in Kurtuluş’tan ayrılmak istediği, ancak Kurtuluş’un onu takıntı haline getirip takip ettiği öne sürüldü. Özdemir’in durumu ailesine söylemesi üzerine okul kaydının Gaziosmanpaşa’dan Kağıthane’deki bir devlet okuluna alındığı öğrenildi.
SUÇ KAYDINA RAĞMEN DIŞARIDA
Emekli hakimler çok sayıda suç kaydı olan şüphelilerin nasıl serbest kalarak topluma karıştıklarını Milliyet’e değerlendirdi.
Emekli Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Recep Karaman: 18 yaşına kadar işlenen suçlar tekerrür esas alınmaz. Bir suçlunun 20-30 tane sabıkasının olmasından daha önemli olan tekerrür dediğimiz 5 yıllık süre içinde suç işlediği takdirde oluyor. Kişinin çok sabıkası var diye içeride tutmaya imkân yok. Her cezanın infazı değerlendirilir. Şartlı tahliyesi ya da infazı bittiğinde bırakılır. Hâkim infazla ilgili bir vicdanı karar veremez. Burada ilk yapılan hata infaz ile ilgili düzenlemeler ve çıkarılan af kanunları. Ceza kanunundaki belirlenen cezalar yerinde ancak ceza kesinleştikten sonra infaza geçildiğinde verilen ceza tam uygulanmazsa tahliye ya da denetimli serbestlikte mahkumlar bırakılıyor. Şartlı tahliye ya da denetimli serbestlik süresi içinde kişi suç işlemezse bu süreler dolduktan sonra sadece yeni işlediği suçun cezası çektiriliyor. Yani ilk af kanunu çıkarıldığında hata yapıldı, peşinden yeni af kanunları, infaz ve denetimli serbestlik düzenlemeleri yapıldı.
Emekli hâkim Hayri Kılıç: Bir sanığın GBT’si işlediği son suçun cezasıyla ilgili değerlendirme yapılırken alt sınırdan uzaklaşıp üst sınırdan ceza verilmesinde etkilidir. Asıl olan sabıka kaydıdır. Sabıka kaydı kabarıksa tekrar suç işleyeceği görüşüne neden olur caydırıcı olması için alt sınırdan uzaklaşıp üst sınıra yakın ceza verilebilir. Şüpheli bir soruşturma geçirmiş olabilir ama o suçların tamamını işlediğine dair kesin bir mahkûmiyet hükmü ortaya çıkmış değildir. 10-15 tane soruşturma geçirmiştir ama henüz o davalar devam ediyordur veya takipsizlikle sonuçlanan, süreci devam eden vardır. Sabıka kaydında görünmüyordur. Sabıkası vardır 30 yıldan ama önüne gelen dosya basit yaralamadır, içeride tutamazsın. Basit yargılamada erteleme mecburiyeti var zaten. Olayda tutuklamanın koşulları varsa takdiren tutuklanır. Aslında ceza yargılamasında tutuksuz yargılama esastır. Tutuklama istisnadır. Ve çocuk suçlularda kolay tutuklama olmuyor. Potansiyeli var diye içeride tutamazsın. Bu tür algıları ortadan kaldırmak için kanuni düzenlemeler şart. Sık sık af çıkarılması, infaz kanunlarına ve ceza kanunlarına müdahale edilerek cezaların artırılıp eksiltilmesi toplumda cezasızlık duygusunu yaygınlaştırıyor.